Yılbaşı dendiğinde akla gelen bazı klasikleşmiş şeyler vardır. Çünkü bu klasikleşmiş şeyler, isteseniz de istemeseniz de her yılbaşında tekrarlanır; tekrarlanmaya da devam edecektir. Yani kaçış, kurtuluş yok… Peki nedir bunlar? 

1. “Yılbaşında ne yapıyorsun?” sorusu

Yılbaşı için özel bir plan yapmış ya da hiçbir şey yapmadan evinizde dinlenmeyi düşünüyor olabilirsiniz. Ancak neye karar vermiş olursanız olun, bu soruyla muhatap olmaya mecbursunuzdur. Üstelik bu soru, sadece yılbaşında sizinle birlikte plan yapmak isteyen kişiler tarafından sorulmaz. Öylesine, meraktan da sorulur. Dolayısıyla da en alakasız kişilere bile bu sorunun cevabını vermek durumunda kalabilirsiniz. 

2. “Seneye görüşürüz!” esprisi

 Bi’ bitmediniz yahu! Her yılbaşından önce ofisten ayrılırken mutlaka duyarsınız bu espriyi. Çalışmıyor ya da ofis arkadaşlarınızdan bunu duymayacak kadar şanslıysanız da, başka birilerinden duyarsınız. Bakkal Şeref Amca yapar, kız kardeşinizin kankası yapar; ama illa ki birileri yapar! Siz de, bu espriyi artık sempatik bulmamanıza rağmen kibarlık olsun diye tebessümle karşılarsınız. 

3. Çılgın tombala partileri

 

Gerçekten de yılbaşı denince, birçok insanın aklına ilk olarak tombala gelir. Ama ne kadar klişeleşmiş olsa da, bu garip oyun hakkında pek de kötü konuşamayacağız. Çünkü çocukluğumuzdan beri, basit olması nedeniyle her yaşta bu oyunu ailemizle birlikte oynamamıza izin verilirdi. Bu kadar basit olup da eğlenceli olmasını ise hala açıklayabilmiş değiliz. Belki de onu eğlenceli yapan tombala taşları değil, birlikte oynadığımız sevdiklerimizdi…

4. Hep o samimi olmadığımız insanın bize çıktığı “hediye çekilişleri”

 

İlkokul yıllarından çalışma hayatına kadar süregelen bir yılbaşı geleneğidir hediye çekilişi. Elbette nedeni ne olursa olsun, asıl maksat hediyeleşmek ve bunun tadına varmak. Ama o en sevmediğimiz insanın çekilişte bize çıkması gerginliği yok mu… Yine de her şeye rağmen birilerinin size hediye alması ve birilerinin yüzünü güldürme fikri, bu riski göz ardı ettirmeye yetiyor da artıyor bile!

5. Milli piyango bileti almak

İçimizdeki zengin olma arzusu, her yılbaşında yeniden alevleniyor. Çünkü malum, büyük ikramiye! Büyük ikramiyenin bize çıkması ümidi ile aldığımız milli piyango bileti bu nedenle yılbaşı denince ilk akla gelen şeylerden bir tanesidir. He bir de, haberlerde sık sık karşımıza çıkan “Büyük ikramiye size çıksa ne yapardınız?” röportajları var. Ama siz tüm bunlara rağmen umudunuzu kaybetmeyin. Kim bilir, belki de şans bu sene sizin kapıyı çalar.

6. Yeni yıla bizden önce giren ülkeler

E girecek tabii, saat farkı diye bir gerçek var. 😊Ama her nedense, her yılbaşında ekranlarda yeni yıla bizden önce giren ülkeleri seyrederek şaşırıp, üzerine bir de heyecanlanabiliyor insan. Çünkü sonuçta birileri 2018’in tadını çıkarmaya başlamışken biz hala 2017’deyizdir… Değişik şeyler bunlar.

7. Yeni yılın ilk bebeği

Ah ne şanslıdır o bebek! İleride herkese hava atabileceği haber görüntüleri olacak. Şaka şaka, muhtemelen ekstra bir şey katmayacak bu olay bebeğimizin hayatına. Daha çok ailesine yeni bir yılda tatlı bir başlangıç gibi gelebilir. Yine de her yılbaşında haberlerde bol bol “yeni yılın ilk bebeği” haberlerini izlemeye devam edeceğimiz değişmez bir gerçek. 

 

8. Kırmızı giymek

Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte bu ritüelin kişiye şans, uğur ve bereket getirmesi ümit edilir. Bu yüzden de yılbaşına girerken insanlar mutlaka üzerlerindeki bir parçayı kırmızı giymeyi tercih ederler. Mağazaların vitrinleri de kırmızı giysilerle dolup taşar. 

9. Güzel yemekler pişirmek

Yılbaşı denince akla gelen şeylerden bir tanesi de güzel yemeklerle dolu sofralardır. Her ne kadar yılbaşının diğer günlerden bir farkı olmadığını düşünseniz de, eğer sevdiklerinizle birlikte evde olacaksanız, yemek masanıza daha bir özen gösterirsiniz. Güzel yemekler de bu özenin göstergelerinden biridir. Ama yine de o sofraya keyif ve lezzet getiren elbette yemekler değil, yan yana olma şansına sahip olduğunuz sevdiklerinizdir.

 

Umuyoruz yeni yıl, size dilediğiniz her şeyi verecek kadar bonkör davranır! Şimdiden iyi seneler!